14 Eylül 2013 Cumartesi

akıllı telefonlar üzerine..

Küçük, tatlı bi dokunuşla başlamıştı aramızdaki ilişki. Bi elektirikleştik, bi bişe oldu baa.. Tuş kilidini şöyle bi sürükledim şifre sordu, telefonum benim olmadığı, bi kaç dakikalığına bana bırakılan boş, yeni bi telefon olduğu için kurcalamak istemiştim sadece.. Sonra verdim sahibine falan.
O günden sonra ister istemez hep onu düşünürken yakaladım kendimi.

Hayat bu ya mevcut akıllı ama zamanın şartlarına göre artık yavaş telefonum beni yarı yolda bırakmaya başlamıştı.
Ben de gittim ısırılmış elmayı aldım. Kıydım paraya, girdim takside aldım..

Bunun ötesinde belirtmeliyim ki, yıllarca ipod, iphone kullanmak için kendini paralayanlara, bin bir zahmet ve borca girip bu markanın ürünlerini alanlara gıcık olmuş, etiket meraklısı değilim ben diyerek elimi sürmemiştim yasak elmanın ürünlerine :) ciddiyim elime bi ipod bile almadım. Alınca da böyle oldu işte.

Neyse, zaten bi akıllı telefon kullanıcısı olarak aylak sosyal medya kullanıcılarından olduğum için çok büyük bi değişiklik yaşamamıştım. Ama telefonun hızı, kamerasının kaliteli ve hızlı çekimi, her konuda telefonu yavaşlamadan kullanabiliyor olmam, antrenmanlarımı yaparken bile artık zaman yönetimimi ona bırakmam.. inanılmaz farklardı benim için.
Aman efendi yolda yürürken çat diye bişey görüp, foto alabilmem, tatlış tatlış müzikler indirip dinlemem, her spor yapan tumblr kızı gibi aynada kendi fotomu çektiğimde fotoda onun tatlış elmasının da çıkması falan..
Ne güzel duygular, çok materyalist katılıyorum ama öyle.
Öyle ki instagramı daha aktif kullanan bir insan olmuştum. Utanmasam foursquare ı da aktif bir şekilde kullanacaktım sanırım :) Pek sevmediğim bi konu her gittiğim yeri raporlamak, neyse..


Tabi ki bu mutluluğum uzun sürmedi. Bir haftasonu tatilde üzerine su döküldü.
Sabah bir denedim açılmadı, iki denedim açılmadı. Elim o üst tuşta, boğazıma bişi takıldı. Telefona "kızııım, kendine gel, uyan" derken buldum kendime şahidim de var :)

Tatilin ortasında gitmesi keyfimi zaten kaçırdı, bir de tatilden döndüğümde ne yapmam gerektiğiyle ilgilenmem gerekecekti.. Neyse ilgilendik, sıfırı gelecek bikaç haftaya yurtdışından, o kısım çok daha uzun bi hikaye. Eski kamerası bile olmayan kapaklı bi telefonla idare ediyorum şimdilik :) Sudoku var içinde. Hiç yoktan iyidir.
Ben bu arada yaşadığım boşluğa değinmek istiyorum.


İnanın başkalarının whatsapp bildiri sesini yada telefonun normal biri aradığında çalma sesini(genelde herkes aynı melodileri kullanıyor) duydukça içinizde bi üzüntü dalgası oluşuyor, öküze dönüşüp laaaps diye oturuyo göğüs kafesinize. Sonra o sesin sahibine bi gıcıklık efenimnesölim bi vay şanslıpiş bakışları.. telefonu sağlam ya, dünyanın en suçlu insanı sanki.

Twitter'ı takip etmediğiniz için güncel haberleri 3 gün sonra facebook yada bakıyosanız gazete sitelerinden öğrenmeniz mi desem, whatsapptan size yazanlar, ulaşamayanlar mı desem, canınız sıkıldığında açıp bi cadycrush oynayamamanız mı desem, ah bugün tabata workout yapayım dediğinizde artık time maker app kullanamayacağınızı farkettiğiniz anda hevesinizin kaçması ve koşmaya karar vermeniz mi desem. Ah unutmuşum Runkeeper da yok artık padometre de almadıysanız sayılardan arınıp, ne kadar koştuğunuzu bilmeden koşarsınız. Zaten tüm bunlardan sonra burdan Tekirdağ'a kadar ağlaya ağlaya koşmak istersiniz :)

Öğle yemeklerinden sonra terasta oturup kahvelerimizi beklerken herkesin eli telefonlarına gidiyor, başlar 45 derecelik açıyla öne eğiliyo ve bum, TRANS hali. Hey hey hey diyorum yaa konuşalım olum nabıyonuz..
Vuu epik bişey oluyo o anda, kendi görüntüm gözümün önüne geliyo, ben de böyleydim 2 hafta önce diye..

O kadar kötü bir şey olduğunu farketmem 1 haftamı aldı. Nasıl ya dedim. Öküze tapsam daha iyi, ısırıklı elmaya tapınıyomuşum.. Olmadı böyle, yakışmadı..

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar hakkaten.. Avcundayız resmen. Bu arındırılmış halim az sürecek. Geri gelecek sonuçta ve yine kanlı canlı zombilerden biri olacağım sanırım.

Suç elmasında değil işte, yan ona mal etmemek lazım (Bu da inkar kısmı) :)

Neyse.. O tatlış akıllı telefonlarınıza iyi bakın, dikkatli olun, üzmeyin onları.. aşk acısı gibi amk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder